Aslı Baş Davası’nda Kritik Gelişme: Cep Telefonu Bilgileri Bekleniyor
2003 Türkiye Mankenler Kraliçesi Aslı Baş’ın şüpheli ölümüyle ilgili Muğla’da görülen davada önemli bir gelişme yaşandı. Yargıtay’ın bozma kararının ardından Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden hakim karşısına çıkan sanıklar ve taraf avukatları, dosyaya ışık tutması beklenen yeni delillerin incelenmesi talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, Aslı Baş’ın cep telefonundaki silinmiş mesajların geri getirilmesi ve incelenmesi amacıyla telefonun İstanbul’daki bir laboratuvara gönderilmesine karar verdi. Bu teknik incelemenin sonuçlarının beklenmesi üzerine Aslı Baş davası, 4 Haziran 2026 tarihine ertelendi.
Yargıtay Bozma Kararı Sonrası İlk Duruşma
21 Temmuz 2010 tarihinde Bodrum’da bir villanın balkonundan düşerek hayatını kaybeden Aslı Baş’ın ölümüyle ilgili dava, Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 5 Ağustos tarihli beraat kararını bozmasının ardından yeniden görülmeye başlandı. Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Aslı Baş’ın ailesi ve sanıklardan Ahmet Bayer’in oğulları Hakan Sadi Bayer ile Volkan Bayer (SEGBİS aracılığıyla) katıldı.
Duruşmada söz alan Aslı Baş ailesinin avukatı Fahri Safa Küpçü, daha önceki taleplerini yineleyerek, merhumenin cep telefonundaki silinmiş mesajların detaylı bir şekilde incelenmesini istedi. Anne Müesser Baş, 15 yıldır süren mücadelelerinin amacının adaleti sağlamak ve kızlarının hakkını aramak olduğunu vurgularken, baba Mehmet Yavuz Baş ise adil bir yargılama talebinde bulundu.
Gergin Anlar ve Teknik İnceleme Talebi
Duruşma sırasında baba Mehmet Yavuz Baş’ın, sanık Hakan Sadi Bayer’e yönelik, “Hiç mi vicdan yok, canımızı yaktın” şeklindeki sözleri üzerine kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Mahkeme başkanı, gerginliği sonlandırarak duruşmaya devam etti.
Mahkeme heyeti, cep telefonunun incelenmesi için İstanbul’a gönderildiğini ve buradan gelecek bilirkişi raporunun beklenmesine karar verdi. Ayrıca, SEGBİS dökümlerinin incelenmesi ve diğer tanıkların dinlenmesi yönündeki talepler değerlendirildi. Ancak, mahkeme diğer tanıkların dinlenmesi talebini reddetti.
Baba Baş’tan Sert Tepki: “Böyle Bir Adalet Olmaz!”
Duruşma sonrası açıklama yapan baba Mehmet Yavuz Baş, yargı sistemindeki aksaklıklara ve davanın uzamasına tepki gösterdi. Olay yerindeki MOBESE kameralarının söküldüğünü, delillerin ortadan kaldırıldığını iddia eden Baş, “Bu kadar delil kaldırılmışsa, neden hala serbest geziyorlar? Bu adaletsizlik artık canımıza yetti. Bilim kurgu gibi olayı kurguluyorlar. Biz adalet istiyoruz, çocuğumun kanı yerde kalmasın, hak yerini bulsun.” ifadelerini kullandı.
Avukat Küpçü: “Telefon Mesajları Önemli Bir Delil Olabilir”
Aslı Baş ailesinin avukatı Fahri Safa Küpçü de duruşma sonrası gazetecilere bilgi verdi. Yargıtay’ın bozma ilamına uyulması yönünde karar verildiğini belirten Küpçü, eksik hususlardan birinin olay gecesi kayıp olan ve halen aranan bir tanık olduğunu söyledi. Bu tanığın, olay sırasında güvenlik şirketiyle irtibata geçerek kamera kayıtları hakkında taleplerde bulunduğu yönünde bilgiler olduğunu aktardı.
Küpçü, Aslı Baş’ın telefonundaki silinen mesajların da önemli bir delil niteliği taşıdığını vurgulayarak, bu konuda yerel bilirkişilerin yetersiz kaldığını, bu nedenle telefonun İstanbul’daki uzman bir laboratuvara gönderildiğini açıkladı. Bu incelemenin sonuçlarının beklenmesiyle birlikte Aslı Baş davasının seyrinin değişebileceğini belirtti.
Aslı Baş Davası’nda Neler Yaşanmıştı?
2003 Miss Model Of Turkey birincisi Aslı Baş, 21 Temmuz 2010 tarihinde Bodrum’da Ahmet Bayer’e ait villada şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili Ahmet Bayer ve oğulları Hakan Sadi ile Volkan Bayer hakkında ‘nitelikli kasten öldürmeye azmettirme’ ve ‘nitelikli kasten öldürme’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Yargılama sürecinde tahliye edilen sanıklar hakkında yerel mahkeme 15 Ocak 2020’de beraat kararı vermişti. Ancak Aslı Baş ailesinin itirazı üzerine dosya Yargıtay’a gitmiş ve Yargıtay 1. Ceza Dairesi, eksik soruşturma gerekçesiyle yerel mahkemenin beraat kararını bozmuştu.
